26 Haziran 2009 Cuma

Ağlama

görüyorum içindeki karanlığı
gözlerinde yanan nefreti
duyuyorum geceleri sessiz çığlıklarını
fark ediyorum kan akan gözyaşlarını

biliyorum artık bıktın
nefret kusuyorsun dünyaya
bu dünyanın gaddar insanlarına
acı ve ızdırap veriyorlar sana

ağlama ey güzel
sil göz yaşlarını
örtme ay ışını perdelerinle
bırak açık kalsın camın

rüzgarın serinliğini hisset loş odanda
ona dair ne varsa boş ver gitsin
çık balkona uzat ayaklarını
bırak kendini boşluğa

boşluktasın artık uçuyorsun
ayaklarında bir serinlik
belki kanı çekiliyor vücudunun,üşüyorsun
korkma sakın bir şeycik olmaz

bulutlardasın artık yüzüyorsun
kulaç atıyorsun koyu lacivert gökyüzünde
gece pembesi eşliğinde ayın
tanrını kutsanmış mağbedine uçuyorsun

Hiç yorum yok: