8 Ağustos 2009 Cumartesi

ORMANDAKİ IŞIKLARA DAİR

Ormana yüz adım ise eviniz
Ve bulutların toprakla sevişmesi gerekmişse
bir ağustos ikindisi
O kokuyu ilk siz hissedersiniz
Islak meni kokusunu, buram buram.

***

Sevişmeye istekli taraf daima bulutlardır
öncelikle grileri
Sırf bu yüzden dünyayı devreder
Okyanuslar ve rüzgarlarla dans ederek.

***

Canı ne zaman toprak çekerse bir bulutun
Habercilerini yollar öncelikle
Işıklar ve gürültülü seslerle
Gök kubbeye tırmanır, aceleci ve ağır cüssesiyle
Orgazm olan hayvanlar gibi anırır var gücüyle
Uzun bir yaz abazalığı sonrası ise
Sürer saatlerce.

***

Ve sonunda yırtılır kulakları hayvanların
ağaçların
Ve toprak ananın bekareti yırtılır
Işıklarla, gösteriş meraklısı, bir gök gürültüsü
Yırtar ve kanırtır toprağı
Ve biz, hayvanlar, ormanlar
Ve toprak ana
Islak meniye boğuluruz, nefes nefese.

***

Her hücresine işlemek için acelecidir bulutlar
Toprak ananın her deliğine nüfuz eder
Ta içlerine, en dibine
Acı çeker taze gelin gibi
Ama ses çıkarmaz
Yahut biz, hayvanlar, ormanlar
İşitmesini bilmeyiz fısıltısını.

***

Sessizce emer tüm meniyi toprak ana
Çocuklarını doğurur
Ardından hepsini doyurur
Ve biz, hayvanlar, ormanlar
Gözlerimizi sımsıkı kapatırız
Görmemek için yatak odalarının içini
Üstümüzde gri bulutlar aydınlatır gök kubbeyi
parıldar yatak odaları
Ve denizlerden buharlaşan, ışıltılı inci taneleri,
Tekrar birleşirler ormanda.

***

Her yağmur sonrası,
Islanmış anne kokusuna uyanan kargalar,
kuzgunlar,
baykuşlar
toplanırlar
Babalarının içlerine kadar yükselip alçalırlar
hepsinin gözleri kapalı
Leblebiden iri inci taneleri,
Yükselir zifiri karanlığın ortasından
Kargalar, kuzgunlar ve baykuşların gagasında.

***

Toprak ana emmeden hepsini
Açılmaz gözler
Bulutlar, boşalmış ve rahatlamış,
Arkalarına bile bakmadan, tepemizden ayrılırlarken
Biz yine babamızı özleriz
Yağmurdan eprimiş sarı bir sayfada
Ve ışıldar orman
Babası bulutlar ve topraktan anasının koynunda.

06.08.2009

Yazan: Burak (Maktul) Çakır
Yazdıranlar: Yeni bir ev, eski bir orman
İthaf : “Yağmur benim içime işleyen bir şey. Yeryüzünde, doğanın bana sunduğu en yakın arkadaş.” Tezer Özlü (Yaşamın Ucuna Yolculuk – s113)

2 yorum:

Emrah Aydoğdu dedi ki...

yağmura fena sevdalanmış bir adam ve doğanın aşk ritüelini anlatan harika mısralar... yalnız orgazm olurken anıran hayvanlar değil insanlardır :) belgesellerden bildiğim kadarıyla yanlışım varsa düzelt yine de xD

Adsız dedi ki...

var abi ben kamplumbağaların çiftleşmesini izlemiştim çok pis anırıyolar hakketen bak.
maktul